Bakanlar Kurulu’nda Babacan Belirsizliği

Bakanlar Kurulu’nda Babacan Belirsizliği

Metehan DEMİR
Gazeteci

1 Kasım seçimlerinde beklentilerin de üzerinde bir sandalye sayısı ile ortaya çıkan AK Parti iktidarının ardından başta borsa ve döviz kurları olmak üzere ekonomide yaşanan olumlu hava tekrar dikkatli iyimserlik ve temkinli bekleyişe döndü.

Amerika’dan gelen verilerin ışığında, ABD Merkez Bankası’nın faiz arttırabileceği yönünde endişelerin de eklenmesiyle kısa süre oluşan pozitif atmosfer, ‘Acaba yine ipler gerilir mi?’ düşüncesi ile endişeli bir bekleyiş halini aldı. Bunda da, kamuoyunun bir kesiminde daha önce tepkiye yol açan başkanlık sistemi tartışmalarının yeniden alevlenmesi ve kabinede ekonomi yönetimde kimlerin olabileceğine yönelik belirsizlikler ve iddialar ana rol oynadı.

Merak Edilenler

Ankara’da kabinenin nasıl olacağı, hangi isimlerin hangi bakanlıklara atanacağı sadece iç değil dış kamuoyu ve piyasalarda da merakla bekleniyor. Şüphesiz bu koltukların özellikle ekonomi ve batı dünyasında en çok merak edileni ekonomi ve dış politika ile ilgili olanlar.

Bu paralelde de ilk akla gelen ve beklenen isim Ali Babacan ve kendisinin daha önce olduğu gibi ekonominin dümeninde oturup oturmayacağı. Şimdi gelin isterseniz başkentte kuvvetli duyumlara sahip siyasi kulislerde kabinede nelerin ve kimlerin olabileceğine dair konuşulanlara bakalım.

Bakanlık Sayısı Artabilir

İlk aşamada, Ankara’da kabinedeki bakan sayısının arttırılabileceğini söylemek mümkün. Kültür ve Turizm, Çevre ve Şehircilik, Gençlik ve Spor, Ulaştırma dahil bazı bakanlıklar birkaç parçaya ayrılabilir.

Genel resme bakarsak, yüzde 50’ye yakın oy alarak konumunu güçlendiren Ahmet Davutoğlu, (ki düşük oy alsaydı yerine Binali Yıldırım veya Abdullah Gül’ün geleceği iddia ediliyordu) bu kabinenin isimlerinin belirlenmesinde, son parti yönetimi ve milletvekili listelerini oluştururken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaşadığı sıkıntıları yaşamayacak. Ama, işleri o kadar da kolay olmayacak.

İçeride Durum

Erdoğan’ın gücünün gölgesi haricinde bunun çeşitli sebepleri var. Partide 3 dönem yasağının bitmesi ile yeniden siyasete dönen ve kendini mutlaka resmin içinde görmek isteyen ağır toplar biliniyor. Açıkça söylemeseler de kulislerde bu isimlerin Davutoğlu’na saygı duymakla birlikte Erdoğan’a yakınlıklarını da hesaba katarak, ‘Biz de önemliyiz. 7 Haziran’daki hüsranda yoktuk ama bizim gelmemizle yeniden başarının yakalanmasında payımız büyük. Bu gözardı edilemez’ şeklinde düşündükleri de biliniyor. Öte yandan, hem geçmiş dönemlerden hem de ikna ile yeni dönemde ekibe katılan ama bir türlü bakan olamamış isimlerin de beklentileri ortada.

Babacan Meselesi

Kritik başlıklardan ekonomi ile devam edelim. Bu çerçevede, daha önce başta Merkez Bankası’nın faiz indirimi konusu olmak üzere Tayyip Erdoğan’ın hışmına uğrayan Babacan’ı iç ve dış piyasalar ekonominin dümeninde görmek istiyor. Hatırlanacağı üzere Ali Babacan, bu seçimlerde aday olma konusunda pek istekli değildi. Buna rağmen, Ahmet Davutoğlu kendisini ikna etmeyi başarmıştı. Şüphesiz bu ikna ve verilecek görev, ‘Gel seni garanti milletvekili yapacağız’ diye bir ifadeden fazlasını kapsayacaktır.  O nedenle, Babacan’ın mantık sınırları içinde bir pozisyona sahip olması gerekiyor.

Piyasalarda Gergin Bekleyiş 

Bu nedenle Davutoğlu’nun, Babacan’ı ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı yapması sürpriz olmaz. Bazı kaynaklar, çok iyi derecede İngilizce bilen Ali Babacan’ın eskiden de görev yaptığı Dışişleri Bakanlığı koltuğuna da atanabileceğini iddia etse de ekonomiden uzak bir Ali Babacan iç ve dış piyasalarda tedirginlik yaratacaktır. Dışişleri Bakanlığı’na Mevlüt Çavuşoğlu ve Volkan Bozkır gibi güçlü isimler de aday. Partinin sosyal ve modern yüzlerinden Çavuşoğlu, Dışişlerinde başarılı bir grafik çizmişti.  Özetle, Babacan merkezli bu konu halen belirsiz ve kritik. Bununla birlikte, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı ekonomi kökenli Berat Albayrak’ın da adı Saray çevrelerinde konuşulmuyor değil. Kimileri ise, kendisinin bakan olacağını ama bunun en azından ya Maliye Bakanlığı gibi başka bir koltuk ya da ileri bir dönemde bakanlığa atanması şeklinde olacağını belirtiyor. Maliye Bakanlığı için ise Mehmet Şimşek güçlü bir adayken, buraya eski bakanlık Müsteşarı olan Naci Ağbal’ın da adının geçtiğini söyleyenler var. Tüm bunları sayarken ekonomide Numan Kurtulmuş ile birlikte bir kaç sürpriz isim de çıkabilir.

Başbakan Yardımcılıklarında  Öne Çıkan İsimler

Bu kabinede Başbakan Yardımcılığı’na yüksek ihtimal gözü ile bakılan isimler ise şu şekilde ön plana çıkıyor; Binali Yıldırım, Yalçın Akdoğan, Ali Babacan, Tuğrul Türkeş, Numan Kurtulmuş,  Bekir Bozdağ, Faruk Çelik, Cemil Çiçek, Ömer Çelik (Parti Sözcülüğü / Hükümet Sözcüsü olarak da devam edebilir).

Binali Yıldırım’ın Kabinede Görevi Ne Olacak?

Burada Binali Yıldırım’a da ayrı bir bölüm açmak gerekiyor. Çünkü kendisi ile ilgili ciddi rivayetler var. Davutoğlu’nun partinin başına geçmesinden de önce Binali Yıldırım’ın adı hep alternatif lider olarak bazı AK Partililerce seslendirilmişti. Hatta, Tayyip Erdoğan’ın en başlarda kendisine partinin başına geçeceğini ve Başbakan olacağını ima ettiği iddiasında bulunanlar da var. Yıldırım’ın Ulaştırma Bakanlığı’ndan ayrılmasının ardından kadrolarının dağıtılması ile ilgili kızgınlığı ve liderlik beklentileri ile ilgili kırgınlığı olduğu da söylenebilir. Ama öte yandan yüzde 50’ye yakın oyla başarısı ortada olan ve güçlenen bir Davutoğlu da var.  Bu durumda halen Erdoğan’ın Saray’da en yakınında olan Binali Yıldırım’ın nasıl bir pozisyonda görev alacağı merak ediliyor. İkna edilirse Ulaştırma Bakanlığı’na dönebileceği de ifade edilirken, yatırımlardan sorumlu Başbakan Yardımcılığı da uzak ihtimal değil.

Muhtemel Bakanlar

Bakan adayları da eski ve yeniler bir arada değerlendirildiğinde şu şekilde; Recep Akdağ, Mehmet Müezzinoğlu, Doğan Kubat, Mehdi Eker, Fatma Betül Sayan (Başörtülü kadın bakan olabilir), Galip Ensarioğlu, Mevlut Çavuşoğlu, Efkan Ala, Volkan Bozkır, Çağatay Kılıç, Veysel Eroğlu, Grup Başkan Vekillerinden Ahmet Aydın veya Mahir Ünal’dan biri, İsmet Yılmaz, Kayseri’den Taner Yıldız veya Mehmet Özhaseki, Erol Kaya veya Hüseyin Bürge, Berat Albayrak, Hayati Yazıcı, Cevdet Yılmaz.

Meclis Başkanı olarak da İsmail Kahraman ismi konuşulanlar arasında. Mustafa Ataş’ın seçim koordinasyonundaki başarısı da bakanlığı getirebilir. Tayyip Erdoğan’ın en güvendiği ancak Davutoğlu’nun itimat ettiği isimlerin başında gelen Ali İhsan (Mücahit) Arslan ile Davutoğlu’nun yol arkadaşı Ali Sarıkaya ve yine güçlü danışmanlardan eski SETA Başkanı Taha Özhan da bakan olursa sürpriz olmayacak isimlerden. Bir de dip not; Dışişleri Bakanlığı’nda da Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç başarılı çalışmalarından dolayı Ankara’da iyi bir göreve çağrılabilir. Halen Dışişleri Bakanı  olan Feridun Sinirlioğlu da Amerika’da bir pozisyona atanabilir.

Erdoğan Faktörü Nasıl Olacak ? 

Tabii ki hiç beklemediğiniz veya burada olmayan isimler de bakan olabilir ve olacak da. Bu işler kulis ve denge meselesidir. Siyaset sürprizlerle doludur, bekleyip göreceğiz. Şu an Ankara’da kulisten göz gözü görmüyor.

Tabii ki aslında satır aralarında hep hissettirdiğimiz gibi mesele biraz da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu kabinenin şekillenmesinde etki katsayısının beklendiği gibi dengeleri sarsacak türden olup olmayacağı. Çünkü, 7 Haziran seçimleri sonrası partiyi koalisyona sokup yıpratmayıp, seçime taşıyan ve taktik milletvekili listeleri ile son seçimde önemli sıçramayı Erdoğan’ın yaptığına inananlar var. Bu da ister istemez gözleri Erdoğan’a çeviriyor.

Önemli Olan

Önemli olan kim gelirse gelsin görev alacak isimlerin sadece çalışkanlık değil eleştiriye açık, toplumun tüm kesimlerini anlama kabiliyetine sahip daha da ötesi kendilerine oy vermeyenlerin de bakanı olma becerisini gösterebilmeleri. Yolsuzluklara, hukuksuzluklara, adam kayırmalara asla müsaade etmemeleri. Şu an ülkenin ilk olarak aşması gereken meselesi huzur ve giderek tehlikeli boyutlara gelen kamplaşma. Türkiye, PKK ve IŞİD terörü, kırılgan ekonomi, göç dalgaları, Batı ile gergin ilişkiler ve toplumsal kamplaşma ekseninde zor günlerden geçiyor. Ümit edelim, yeni kabine bunların farkında ilk adımlarını atar. Bu ülke okyanuslar geçip sığ derelerde boğulmanın acısını çok çekti.

Görüşmek üzere…

 

7