Yeni Kabinenin Kodları

Yeni Kabinenin Kodları

Metehan DEMİR
Gazeteci

Türk hava sahasını ihlal ettiği için düşürülen Rus uçağının tozu dumanı içinde tam gündeme oturamadı ama merakla beklenen yeni kabine resmen açıklandı.

Yeni Bakanlar Kurulu’nda ilginç istatistikler ve dikkat çeken notlar var. Tabii bundan sonra dikkatle izlenmesi gereken başlıklar da.

Şöyle kısaca kabineye bakarsak; 4 olan başbakan yardımcılığının 5’e çıktığını görüyoruz. 8 ismin ilk defa bakan olduğunu, 1 olan kadın bakan sayısının 2’ye çıktığını, 5’inin yerini koruduğunu, 16’sının değiştirildiğini ve Türkiye’de 23 ilin kabineye bakan göndermeyi başardığını söyleyebiliriz.

Önemli Olan

Daha son düşürülen Rus uçağına bakıp, herhalde kabineyi ne kadar zor bir dönem bekliyor gibi fuzuli bir ifadeye gerek yok. Bunu herkes görüyor. Yoksa ‘işleri zor’ demek, son zamanlarda işin içinden çıkamayan bazı uzman bozuntularının, ‘zamanlama manidar’ diye kendilerini kurtardıkları sözleri söylemeye benzer. Önemli olan, kendilerinin Türkiye’nin kırılma noktalarının farkında olmaları. Her şey ortada. Ama keşke sadece mesele bununla kalsa.

Meselelerin ne olduğunu birazdan teker teker sayacağız.

Çifte Harman

Ama önce geçen yazılarımızda belirttiğimiz kabine oluşumundaki sıkıntılara bakalım. Başbakan Ahmet Davutoğlu kabinenin yeni ve eski tecrübeli isimlerle bir harman olduğunu söyledi. Ama aynı zamanda yeni kabine kendisi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da etkisinin hissedildiği bir harman. Yani ‘çifte kavrulmuş harman’ olmuş. Erdoğan’a yakınlığı bilinen adeta son zamanlarda Saray hükümet koordinasyon komiseri olan Binali Yıldırım’ın Ulaştırma ve Cumhurbaşkanı’nın damadı Berat Albayrak’ın da Enerji Bakanlığı’na atanması net olarak Erdoğan etkisidir.

Babacan Sıkıntısı 

Ali Babacan tam da beklendiği gibi sıkıntı yaratmış. Çünkü, Davutoğlu kendisini siyasete devam konusunda ikna için çok uğraşmıştı. Bu ikna da ekonominin dümenine oturacağı beklentisini yaratmıştı. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, her konuda evet demeyen Babacan’a olan tepkisi etkisini gösterdi ve kabine dışı kaldı. Bundan sonra Babacan’ın sürpriz bir yol izlemesi de insanın aklına gelmiyor değil. Bununla birlikte, Ali Babacan’ın aslında teklif edilen Dışişleri Bakanlığını reddettiği iddiası da başkentte dolaşıyor. Öte yandan, yine de eski tecrübelilerden Mehmet Şimşek’in ekonominin dümenindeki isimlerden olması piyasalarda biraz rahatlama yarattı.

Üç İsim Dışarıdan

Bu kabinede, üç isim kurucu ya da temelden olmayıp dışarıdan geldi. Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş ve Tuğrul Türkeş ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na getirilen Süleyman Soylu. Trabzon da böylece Soylu ile bir Bakana kavuştu. Zamanında AK Parti’yi başka partilerde iken eleştiren bu isimler şimdi ortak paydada buluştu. Bu da siyasette normal. Bu kabinede Mustafa Elitaş’ın Ekonomi Bakanlığı’na gelmesi de Kayseri’de yeni bir adım. Mehmet Özhaseki ve Taner Yıldız da aslında bu şehirden beklenen isimlerdendi. Nurettin Canikli ve Mustafa Şentop’un da kendisi aleyhine imza topladıkları iddiası ile Davutoğlu’nun sıcak bakmadığı isimler olması nedeni ile kabinede olmamaları sürpriz değil. Eski Maliye Müsteşarı Naci Ağbal da beklendiği üzere bakan oldu.

Recep Akdağ geri dönse de, Sağlık Bakanlığına Mehmet Müezzinoğlu devam ediyor. Son dönemde Nihat Zeybekci ile ilgili özel sektörden Köşk’e çok şikayet olduğu söyleniyordu. O da kabine dışı kaldı. Kadın kolları kurucusu Sema Ramazanoğlu’nun Aile Bakanı, Fatma Güldemet Sarı’nın da Çevre Bakanı olması yine Erdoğan’ın önemli yansımalarından. Ramazanoğlu’nu giderek artan kadına şiddet konusunda zor bir süreç bekliyor.

Klasikler 

Bir süredir Cumhurbaşkanı ile sorunu olduğu söylenen ama son görüşmesinde buzları eriten Yalçın Akdoğan’ın yanı sıra Bekir Bozdağ, Efkan Ala, Volkan Bozkır, Mevlüt Çavuşoğlu, Fikri Işık, Çağatay Kılıç, Faruk Çelik, Cevdet Yılmaz, Mahir Ünal, Nabi Avcı, Veysel Eroğlu isimleri bekleniyordu ve koltuklarına atandılar. Çavuşoğlu da en sıcak koltuklardan birinde oturacak.

Bozdağ ve Ala Atamaları 

Bekir Bozdağ’ın Adalet ve Efkan Ala’nın İçişlerine atanması da Erdoğan’ın Gülen Cemaati ile savaşında en kritik noktalara en güvendiği isimleri ataması olarak görülebilir.

Kabine Dışı Kalanlar 

Bu Bakanlar Kurulu’nda beklenen çok kıdemli isimlere yer kalmadı. Ama çeşitli görevlerle gönüllerinin hoş tutulacağı kesin. Bu isimleri de Cemil Çiçek, Beşir Atalay, Mehdi Eker, Hayati Yazıcı, Mehmet Ali Şahin, Ömer Çelik, Taner Yıldız, Nurettin Canikli, Ali Babacan, Recep Akdağ olarak sayabiliriz. Yılmaz Vural’ın dört büyük takımlar teknik direktörlüğü için çok konuşulması ama bir türlü gelememesi gibi Burhan Kuzu’nun da hala bakan yapılmamasını da es geçmeyelim.

Ve Beklentiler

Başbakan Davutoğlu kabineyi açıklarken dedi ki: ‘Bu hükümetin birinci misyonu milletimizi temsil etmektir, ikinci misyonu milletimize hizmet etmektir, üçüncü misyonu ülkeyi gelecek nesillere taşımak, insan haklarına, insan onuruna yakışan demokratik olgunluk anlamında da dünyaya örnek olan muasır medeniyetler seviyesini aşmış bir ülke, yeni bir Türkiye gerçekleştirmektir.’

Herkes Kucaklanmalı

Davutoğlu iyi niyetli. İnşallah bunlar gerçekleşir. Ama bu milletin bir bütün olduğu, milletten başka öncelik olmadığı iyi anlaşılmalı. Kendilerine oy vermeyenlerin de hassasiyetlerine kulak vermeleri, herkesi kucaklamaları ülkedeki en ciddi tehlikelerden olan kamplaşmayı azaltacaktır. Bununla birlikte, şeffaf, yolsuzlukların üzerine giden bir tavrı herkes bekliyor. Bir önemli mesele de partinin gücüne güvenen küstahça yolsuzluk yapan partili bürokratlara da artık müsaade edilmemesi.

Bu Sözleri Not Ediyor Ve Önemsiyoruz 

Bu açıdan, Davutoğlu’nun, ‘Bakanlarımızdan ilk Bakanlar Kurulu’nda talep edeceğim en temel husus; vatandaşlarımız arasında ayrım gözetmeden, bize oy vermiş- vermemiş ayırımını zinhar zihnimizden geçirmeden, bütün vatandaşlarımıza hizmet etmek, tam bir şeffaflık içinde, demokratik hesap verebilirlik çerçevesinde, her türlü hesaba açık bir şekilde, milletin hizmet kervanına katılmaktır. Bu konuda elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz. Bu, bütün milletimize taahhüdümüzdür.” demesini çok önemsiyorum.

Bekleyen Sorunlar

Başınızı kaldırın bakın; Rus uçağının düşmesi ile bir kez daha anlaşılan Suriye bataklığı, PKK ve IŞİD terörü, Güneydoğu sorunu, kırılgan ekonomi, batı ile gergin ilişkiler, ülkede iyi koordine edilmezse ileride ciddi sosyolojik kırılma fayları yaratabilecek 2,5 milyon mülteci, siyasi kamplaşma, giderek artan karşılıklı nefret söylemi, bazı kesimlerin kendini azınlıkta hissetmesinin verdiği yüksek gerilim bir çırpıda akla geliverenler. Ayrıca maalesef dış politikada duygusal savrulmaların verdiği hasarlar. Tüm bunlara bakınca bir de tabii ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Kabine’nin işleyişine ne derece müdahalede bulunacağı sorusu da var. Artı, Erdoğan’ın çok istediği başkanlık sistemi tartışmalarının parlamenter sistemi ne kadar yavaşlatacağı da diğer kritik başlık.

İç kavgalar, siyasi hırslar ve duygusal çıkışlar nedeni ile Türkiye okyanuslar geçerken bir anda hak etmediği halde sığ derelerde boğuldu.

İnşallah her şeyin hayırlısı olur.

Bekleyip görelim…

3